Langrisser Mobile - İnceleme
RPG değil, Strateji de değil, JRPG!
İsmini ilk kez duymuş ve hatta içinizden “yine bir Final Fantasy çakması türemiş” diye geçirmiş olabilirsiniz ama size bir sır vereyim mi? Langrisser, ilk oyunu 1991’de, yani dile kolay 28 yıl önce çıkış yapan devasa ve önemli bir JRPG serisi. Uzakdoğu'nun bu yıldız serisi bizim topraklara daha yeni ulaştığı için elbette ismine aşina olmamanız normal ama nihayet kendisiyle tanışma vaktimiz geldi, kaçmayın tanıştıracağım!
Şimdi efendim aranızda daha önce hiç JRPG oynamayan, denemeye çalışsa da 10 dakika içinde oyunu kapatan, ve hatta JRPG nedir bilmeyenler bile olabilir. Hepinize hak veriyorum, çünkü benim de bugüne kadar herhangi bir JRPG’yi adamakıllı oynamışlığım yoktu, zaten ülkemizde de Avrupa’da da pek yaygın bir oyun türü değil. Ama Langrisser garip bir şekilde, hem de mobilde oyun mu oynanır diyen beni saatlerce telefon başında oturtmayı başardı. İzin verin bunu nasıl başardığını size de anlatayım.
Bir sürü buton olması gözünüzü korkutmasın, hepsini yavaş yavaş öğreniyorsunuz.
Yelverenler, hafif savaşçılar, gizli beceriler ve fazlası
JRPG dediğimiz şey aslında genel anlamda Japonya çıkışlı rol yapma oyunlarını kapsayan bir tür. Tabii ki oyundan oyuna istisnaları olsa da bu JRPG’leri genel anlamda batıdaki benzerlerinden farklı kılan belli başlı ayırt edici özellikleri var ve Langrisser da bu özelliklerin hepsine sahip.
Detay, detay, daha fazla detay...
Oyunda ilk dikkatinizi çeken şey diğer mobil oyunlar bir yana, birçok bilgisayar oyunundan bile daha çok detay içermesi olacak. Sadece takımınızı düzenlerken bile kullanılabilir yüzlerce Alp (oyundaki kahramanlar), bunların hepsinin açılabilir birçok yeteneği, seçilebilir onlarca birim ve ilerleyebilecekleri çeşitli uzmanlıkları; Alplarınızı güçlendirmek için kullanabileceğiniz ve hepsi geliştirilebilir binlerce silah, zırh, aksesuar ve daha nicesi oyunda bulunuyor. Ve bu sadece başlangıç. Çünkü bir de takımınızı düzenledikten sonra açık dünyada yapabilecekleriniz var; onlarca saat süren gayet detaylı yazılmış sürükleyici tek kişilik hikâye modu, Alplarınızı geliştirebileceğiniz eğitim bölümleri, diğer gerçek oyuncularla karşılaşabileceğiniz Arena ve PVP seçenekleri, önceki oyunların hikâyelerini oynayabileceğiniz her biri saatler süren senaryolara sahip Zaman Yarığı kısmı, ve tüm bunlar yetmezmiş gibi sürekli yenileri eklenmeye devam eden ek görevler, etkinlikler... Anlayacağınız Langrisser Mobile haftalar boyunca tüketemeyeceğiniz dopdolu bir içeriğe sahip.
O destansı mücadeleler böyle gerçekleşiyor.
Ancak tüm bu saydıklarım gözünüzü korkutmasın, oyun ilk baştan itibaren elinizden tutup tüm bu mekanikleri yavaş yavaş, sindirmenize izin vererek size tanıtıyor. Başlarda arayüzün doluluğu ne yapacağım şimdi diyerek ekranın her yerine rastgele basma isteği oluştursa da zaman geçtikçe tüm bu detaylara hakim oluyorsunuz.
Alp Arslan, Alper Tunga, Matthew.. Matthew?
Oyundaki karakter sistemine ayrı bir paragraf açmak gerek. Yukarda yazdığım gibi oyundaki kahramanlarımıza genel olarak Alp deniyor. Savaş alanında Alpların kendilerine ek olarak bir de onlarla birlikte saldıran/savunan birlikleri var. 10’a yakın Alp sınıfı var ve burada taş-kağıt-makas tekniği izlenmiş. Yani her sınıfın güçlü ve zayıf olduğu çeşitli karşı sınıflar var. Örneğin piyadeler mızrakçılara karşı güçlüyken süvari karşısında zayıf kalıyor, rahiplerin hasarı diğer sınıflara karşı düşük kalsa da Şeytanlara karşı ölümcül olabiliyor. Alplarınızın sınıfı sabit ancak kontrollerindeki birliği ihtiyacınıza göre değiştirebiliyorsunuz, yani piyade olan bir Alp’ın yanına mızraklı birlik koyarak atlılara karşı ekstra koruma sağlamak mümkün.
Her şey sırayla
Oyundaki oynanış sistemi klasik JRPG’lerle aynı, tıpkı Mount&Blade serisindeki gibi açık dünyada serbestçe gezinirken grubumuz sadece ana karakterimiz tarafından temsil ediliyor. Ancak bir düşmanla karşılaşıp savaşma zamanı gelince taktiksel haritaya geçiyorsunuz. Savaşlar ise tur tabanlı olarak işliyor. Savaşa başlamadan önce Alplarınızdan o savaşta kullanmak istediklerinizi seçip haritada gösterilen müsait noktalara yerleştiriyor ve ilk tura başlıyorsunuz. Kendi turunuz içinde sırayla tüm Alplarınızı menzilleri dahilinde hareket ettirip, mesafeleri uygunsa düşmana saldırdıktan veya yeteneklerini kullandıktan sonra sıra düşmanınıza geçiyor ve bu turlar bir taraf kazanana kadar devam ediyor.
Bu küçük liste siz oynadıkça yeni Alplerinizle dolup taşacak.
E ama bu çocuk oyu..ÇAAAT
Tıpkı diğer JRPG’ler gibi, Langrisser da cıvıl cıvıl parlak grafiklere, abartılı efektlere sahip. Doğrusu bildiğimiz RPG’lerin karanlık, kasvetli ve gerilimli dünyalarından sonra bunlar göze beklenmedik şekilde eğlenceli ve rahatlatıcı geliyor. Zaten savaşlar tur tabanlı olduğu için genel olarak stres seviyenizin yükselmediği oyunda bu grafikler de yorgun bir günün ardından kendini çok yormadan biraz oyun oynayıp rahatlamak isteyenlere tam yerinde olmuş.
Seslendirmeye gelirsek, ben oyunu Japonca seslendirme ile oynadım ve hiç anlamasam da kulağa gayet eğlenceli, grafikleri gibi cıvıl cıvıl geliyordu. Anime sevenler ve Japon oyun serilerini takip edenler zaten başka hangi diller varmış diye bakmayacaktır bile ama Langrisser Mobile'ın Türkçe dil desteği de var ve kesinlikle denenmeyi hak eden bir kalitede. Birkaç ufak anlam hatası dışında Türkçesini gayet başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Ayrıca tabii ki İngilizce seslendirme seçeneği de mevcut.
Kendisi pek cömert Işık Tanrımız, en çaresiz anlarda sahneye çıkmayı çok seviyor.
İndirmek İçin:
App Store://itunes.apple.com/app/id1435314243?mt=8
Google Play Store://play.google.com/store/apps/details?id=com.zlongame.un.mhmnz
Başlıklar
Langrisser şüphesiz ki şu an mobil platformlardaki en dolu JRPG’lerden biri ve türe başlamak için muhteşem bir fırsat.
- Dopdolu, bitmek bilmez içerik
- Cıvıl cıvıl grafikler
- Kafa dinlemek için birebir
- Ücretsiz!
- İlk baştaki elden tutma süreci biraz fazla uzun sürüyor
- Sadece tek kişilik senaryoyu oynamak isteseniz de sürekli internet bağlantısı istiyor
Bu tür oyunlar her zaman pay to wine gider aga istediği kadar güzel olsun.