Like a Dragon: Pirate Yakuza in Hawaii - İnceleme

Yakuza serisi için "gerçekçi" diyemeyeceğimiz konusunda hemfikirizdir herhalde değil mi? Sonuçta defalarca bıçaklandıktan ve kurşun yedikten sonra kalkıp bir şey olmamış gibi yürüdüğümüz ya da savaşlarda koca bir ıstakozdan yardım alabildiğimiz bir seriden bahsediyoruz. Ben pek "ciddi" de diyemiyorum, sıkıcı ve fazla ciddi Yakuza liderlerinden oluşan hikâyelerine rağmen. Bu seri daha çok eğlence odaklı olmuştur hep bana göre. Yapımcılar da seriye ekledikleri irili ufaklı her oyunda eğlence dozunu yüksek tutmayı, sıkıcılaşmamayı beceriyorlar. Ayrıca gittikçe uçuyorlar da bence, yakında uzayda geçen bir Yakuza oyunu görürsek şaşırmayacağım artık. Pirate Yakuza in Hawaii, her ne kadar bir yan oyun olsa da klasik Yakuza eğlencesinden ödün vermiyor ve ciddiyetten tamamen uzaklaşıyor. Bazı oyuncuların "Yakuza serisini ne hale getirdiniz, korsan Yakuza ne alaka, ayıp ayıp!" gibi eleştirilerini gördüm ama bahsettiğim gibi benim için Yakuza her zaman, koskoca bir lunaparkı anımsatmıştır adeta. Sonuçta eğlenmek ve/veya iyi hissetmek için oyun oynuyoruz. O yüzden, zaten Guybrush sağolsun, küçük yaşlardan beri ilgi duyduğum korsanlık temasını, en çok eğlendiğim oyun serilerinden birinde görünce hiç düşünmeden "Çok fena oynarım ben bunu" dedim. Öyle de oldu. Pirate Yakuza in Hawaii, klasik Goro Majima "sululuğu" ile korsanlığı muhteşem bir şekilde bir araya getiriyor çünkü.

Majima, geçen sene çıkmış olan ana oyun Infinite Wealth'teki olaylardan 6 ay sonra, bir gemi kazası sonrası Rich Island diye ufak bir adada kıyıya vurmuş halde uyanıyor, onu Noah isimli bir çocuk buluyor ve kendine gelmesine yardım ediyor. Ama Majima ne adını ne de başına ne geldiğini hatırlıyor. Böylece "Ya Kasuga ve Kiryu nerede?" gibi soruları da tamamen es geçmiş oluyoruz. Genelde korsanların takıldığı bu adada kısa süre içinde, Majima kendi korsan gemisinin kaptanı oluyor. Eh elbette korsanlığın bir şartı olarak, efsanevi bir hazine söylentisinin peşinden giderek gemiye tayfa toplamaya ve hazinenin izini sürmeye başlıyoruz. Hikâye, klasik Yakuza hikâyeleriyle kıyaslayacak olursam bayağı zayıf kalıyor ama oyun daha çok Majima'nın Noah'yla kurduğu bağ ve ona verdiği söz üzerinden şekilleniyor. Zaten bu tamamen "hikâyeyi boşverin, siz sadece eğlenmeye bakın" oyunu olmuş.

"Ship ahoy!"

E korsanız dedim, gemimiz var ve ekip topluyoruz dedim, o zaman gemi savaşları yok mu? Olmaz olur mu be! Ha, öyle çok detay beklemeyin tabii. Biraz basit ama eğlencesi yerinde bence. Düşman gemilerine toplarla saldırdığımız gibi, bodoslama dalarak da hasar verebiliyoruz, tabii bu sırada düşman toplarından da kaçmamız ve manevra yapmamız gerekiyor. Korsan boss'larıyla savaştığımızdaysa son aşama bordalamak ve tayfayı kılıçtan geçirmek oluyor elbette. Gemideki topları farklılaştırabiliyor (lazerli top da mümkün... evet), geliştirebiliyor, gemiyi ve tayfayı güçlendirebiliyoruz. Ve tabii ki geminin renginden tutun da süslerine, yelkenlerine kadar her şeyini özelleştirebiliyoruz. Yan görevler, mini oyunlar ya da oyundaki çeşit çeşit satıcıdan (ve şaşırmıyoruz, paralı DLC'lerden de) gemi özelleştirme eşyaları elde ediyoruz. Gemiyle öyle uzun uzun açık denizlerde yol almak gibi bir durum yok ama. Oyun dünyası küçük. Hawaii'nin ve Rich adasının çevresi gibi ufak ufak haritalar bulunuyor ve her birine birkaç adacık koymuşlar. Buralar koridor tipi mini dungeon havasında, korsan gruplarını döverek en sona ulaşıyor ve buradaki hazineyi kapıyoruz. Oyun alanına hatırı sayılır sayıda hazine sandığı dağıtmışlar, sadece adalarda değil, Hawaii'de ya da Madlantis'te de var sandıklar. Hepsini toplamak size kalmış tabii ki.

Sıra mıra yok, bam bam bam!

Son iki ana oyunda benimsenen RYO dokunuşu ve sıra tabanlı dövüşler bu sefer yok. Dövüşler eskisi gibi aksiyon tarzında, pata küte girişiyoruz. Her ne kadar sıra tabanlı dövüşleri ve birbirinden absürt sınıfları çok sevmiş olsam da bunu da özlemişim ne yalan söyleyeyim. Stres attıran bir yapısı var sonuçta. Majima'nın iki dövüş stili var: Klasik Majima tarzı yumruklarla veya hançerle tekme tokat giriştiğimiz "Mad Dog" ve korsan Majima temalı, çift palayla milleti doğradığımız, tabanca da kullanabildiğimiz "Sea Dog." Heat barı dolduğunda her iki stilin de farklı güçleri oluyor, Mad Dog'ta Majima klonlanıyor, Sea Dog'taysa özel "tanrısal" güçler çağırıyoruz. Ayrıca kanca da eklenmiş ki bunu dövüşlerde kullanabildiğimiz gibi, binaların tepesinde gizlenmiş sandıklara ulaşmak için de kullanıyoruz. Gemi tayfamızla aşırı kalabalık düşman gruplarının arasına daldığımız dövüşler çok kaotik ama bir o kadar da eğlenceli oluyor. Palaları fırlatıp bumerang etkisiyle birden fazla düşmanı harcayabiliyor, kancayla düşmanı kendimize çekebiliyor ya da tabancayla ağır hasar verebiliyoruz. Eski aksiyon dövüş tarzını özleyenler için birebir olmuş diyebilirim rahatlıkla, son derece akıcı ve keyifli. Ha, ama bu akıcılığın önünü azıcık kesen bir şey var ki, ben şahsen sinir olduğum için bahsetmeden geçmeyeyim: Özel animasyonları geçemiyorsunuz. Hadi Majima'nın palalarının üstünde akrobasi yapıp milletin boynunu ayaklarının arasında sıkıştırmasını birkaç kere eğlenerek izliyoruz tamam da, her seferinde aynı animasyonları izlemek zorunda olmamız, bunları geçecek bir komut bulunmaması sonlara doğru beni bayağı bir baydı açıkçası. Bir tuş koyaydınız da geçip aksiyona devam etseydik bari.

Yakuza serisinde hep bir gereklilik olarak gördüğüm ama anca oyunu bitirdikten sonra erişebildiğimiz “kıyafet değiştirme hakkı"mızı sonunda elde etmiş olmaktan gurur duyuyorum. Mini oyunların ödülleri olarak ya da dükkanlardan alabileceğimiz bir sürü kıyafet var artık, ayrıca Majima'nın hem "sivil" hem de korsan görünümünü ayrı ayrı değiştirebiliyoruz. Oh be! Darısı sonraki oyunların başına. Bir de kıyafet demişken burada değinebilirim bence: Yanımızda dolaşan ufak bir kaplanımız da -pardon pardon, kedi aslında- var ki kendisine de minik bir korsan şapkası giydirebilirsiniz. Bence giydirin.

Hawaii yine çiçek gibi!

Dövüşler dışında, Hawaii Infinite Wealth'teki halinin birebir aynısı. Hatta bazı mini oyunları da olduğu gibi duruyor, tramvayda giderken mayolu ve maskeli amcaların fotoğraflarını çektiğimiz "Sicko Snap", bisikletli kurye olduğumuz "Crazy Delivery" gibi. Hızlıca dolaşmamızı sağlayan Street Surfer da yine elimizin altında. Hawaii'de bu oyuna özel bir de mini kart eklenmiş ki Mario Kart'ın Yakuza versiyonu olmuş tam anlamıyla. Farklı farklı pistlerde yarışarak hem ödül hem para kazanmanız mümkün. Ana görevle ilgili olarak Hawaii'de kısa süre bulunuyorsunuz ama yan görevlerin birçoğu ve gemi toplarını geliştirmek için gereken atölye Hawaii'de olduğu (tabii ki bir de Majima ile gezmesi çok keyifli olduğu) için bayağı zaman gömülüyor yine Hawaii'ye, zevkle. Burada yaptığınız yan görevlerle geminize kattığınız tayfanızı dövüş ekibinize ekleyebilir ya da topların başına atayabilirsiniz; kimi dövüşlerde etkili, kimi top kullanımında. Hediyelerle ya da gemide parti, ziyafet vererek morallerini ve seviyelerini yükseltmeniz de mümkün.

Hawaii ve hikâye haricinde bir işlevi olmayan iki ufak ada dışında, Madlantis diye de bir eğlence mekânı var ki tanıtımlarda bol bol görmüştük burayı. Aslen bir gemi mezarlığı olan Madlantis, korsanların kumar oynamaya, içmeye kısacası eğlenmeye geldiği rengarenk bir yer. Bizim için de kumar dahil birkaç mini oyun ve Pirates Coliseum hizmetleri sunuyor. Pirates Coliseum için bir "gemi arenası" diyebilirim. Zorluğu gittikçe artan challenge'lar bulunuyor, kiminde hem gemi savaşı hem de bordolama var, kiminde sadece bordolama sonrası çatışma oluyor. Seviyeniz ve saygınlığınız arttıkça da daha zor meydan okumalar açılıyor. Hem para hem de korsanlık puanlarını bol keseden toplamak ve gemi savaşlarına doyamazsanız başvuracağınız yer burası.

Avast, ya scervy dogs!

Ben oyunu 22 saatte bitirdim, yan oyun olduğu için klasik bir Yakuza oyununa göre daha kısa sürüyor, ama mini oyunlar ve hazine avcılığı ile uğraşırsanız rahatlıkla 40 saate de çıkarsınız. Bu anlamda, eğlence namına vaktinizin karşılığını fazlasıyla veriyor fakat fiyat için aynı şeyi söyleyemem tabii ki. İçeriği düşündüğümüzde daha düşük bir fiyattan çıkmasını beklerdim. Hikâyenin devamı gelecekmiş ayrıca ama ana oyun mu olur yoksa yine bir yan oyun mu, orasını göreceğiz bakalım.