Yooka-Replaylee – İnceleme

Bundan 7 yıl kadar önce Banjo-Kazooie’nin ruhani devam oyunu olarak çıkmıştı karşımıza Yooka-Laylee. Geçmişten izler taşıyan, bu yönüyle de o eski platform oyunlarını özleyenlere hitap eden bir oyundu. Fakat bazı sıkıntıları da vardı -ki bu sıkıntılar hedeflediği noktadan geride kalması sonucunu da beraberinde getirmişti.

Şimdi bir de yenilenmiş haliyle şansını denemeye karar vermiş, Yooka-Replaylee olarak geri döndü. Peki bu sefer şeytanın bacağını kırabilmişler mi? Bu sorunun cevabını hep beraber arayalım isterseniz.

Bir gün bir bukalemun ile bir yarasa hazine avına çıkmışlar…

Öğretici bölüm işlevi üstlenen giriş kısmında oyunun hikayesinin bir miktar değiştiğini görüyoruz. Sevimli ikilimiz bukalemun Yooka ile yarasa Laylee, bir hazine bulmak umuduyla yelken açıyorlar. Ama işler bekledikleri gibi gitmiyor. Bir anda kopan fırtına onları bambaşka bir maceranın ortasına atıveriyor. 

Gemilerini tamir edip yollarına bakma derdindeki ikilimiz adada dolanırken bir kafese kitlenmiş bir kitap görüyor ve bu kitabı o kafesten kurtarıp gemilerine götürüyorlar. Dünyanın en bilge kitabı olduğu iddiasındaki bu kitap, sevimli ikilimizi de sahip olduğu bilgilerden bir kupleyle aydınlatırken, onu kafese kitleyenler bir kez daha harekete geçiyorlar. 

Çevredeki bütün kitaplar bir merkeze doğru çekiliyor. Haliyle “The One Book” da kahramanlarımızın gemisinden uçup gidiyor, ardında birçok yaprak bırakarak. İkilimiz de gözü karartıp kitabı kurtarmak üzere yollara düşüyorlar. Bir yandan da kayıp sayfaları toplamayı ihmal etmiyorlar tabii.

Onların bu planlarına karşı, oyunumuzun baş kötüsü “Capital B” ve yardımcısı “Dr. Quack” da planlar yapıyorlar tabii. Kahramanlarımızın önüne engeller çıkarıp onları bir sonraki aşamaya geçmek için belirli sayıda sayfa toplamak zorunda bırakıyorlar. Böylece ihtiyaç duydukları sayfaları kahramanlarımız onların yerine toplamış olacaklar. Onlar da The One Book’u yeniden bir araya getirip amaçlarına ulaşacaklar. Hangi tarafın planı işleyecek, oyunun sonunda hangi tarafın yüzü gülecek, bunu görmek için o mekân senin bu mekân benim dolanacağımız bir macera uzanıyor önümüzde.

Oyunda merkez bölge işlevi gören Hivory Towers haricinde Tribalstack Tropics, Glitterglaze Glacier, Moodymaze Marsh, Capital Cashino ve Galleon Galaxy olmak üzere 5 farklı bölgeyi ziyaret ediyoruz. Bu bölgeler arasında geçiş yapmak için belirli sayıda sayfayı toplamanız gerekiyor. Bir de bölüm sonu mücadeleleri var tabii. Oyun sonunda da baş düşmanımızla bir yüzleşme bekliyor bizleri.

Bölümlerin (en azından görsel tarzlarıyla) farklılaştığını söylemek mümkünse de geliştirici ekibin sonraki oyun için ev ödevlerinden birisinin bölüm tasarımları olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Farklı boyanmış mekanlarda aynı şeyi yaptığımızı, dolayısıyla işin sadece bir makyajdan ibaret olduğunu düşündüğüm anlar oldu. Bunda etkili olan şeylerden birisi ilerleme hissini yaşatacak unsurların eksikliği (Bu konuda orijinal oyuna göre yapılan bir değişikliğin de etkisi var, yeri geldiğinde ondan da bahsedeceğim).

Ufak tefek eksiklerini bir kenara bıraktığımızda, oyuncuyu fazla yormadan keyifli birkaç saatlik bir tecrübe sunan hoş bir platform oyunu Yooka-Replaylee. Eğlenceli karakterlere ve renkli bir dünyaya ev sahipliği yapıyor. Hopluyor, zıplıyor, havada süzülüyor ve toplanabilir ne varsa toplayıp yolunuza devam ediyorsunuz. Üzerine fazla kafa yormadan, bulmacalarla boğuşmadan bir platform oyunu oynamak isteyenler için uygun düşüyor bu yönüyle.

Yooka-Replaylee’nin artılarından birisi tahmin edilebileceği gibi görsel yönden yapılan geliştirmeler. Özellikle ışıklandırmada yapılan değişiklikler oyunun çehresini değiştirmiş bence. Keza nehir veya göl gibi kısımlarda da bu değişikliği açık bir şekilde görebiliyorsunuz. Görsel geliştirmelerin oynanışı doğrudan etkilediği kısımlar da bulunuyor. Kamera açılarıyla ilgili sorunların büyük oranda aşılmış olmasını da bu açıdan değerlendirmek mümkün.

Oyun içi ekonomide bazı değişiklikler söz konusu. Vendi’den alabileceğiniz tonikler orijinal oyunda belirli sayıda düşmanı yenmek gibi şartlara bağlıyken, yeni oyunda topladığınız coinler ile satın alınabiliyorlar mesela.

Trowzer ile ilgili kısımdaysa daha farklı bir durum söz konusu. Önceden burada özel hareketleri/yetenekleri satın alıyordunuz. Şimdiyse bu hareketleri satın almıyorsunuz, açık geliyorlar. Onların yerini satın alınabilir farklı şeyler almış bulunuyor.

Yeri gelmişken bu konudan bahsetmekte, altını çizmekte fayda var. Özel hareketlerin tamamının oyunun hemen başında açılmış olmasını bir artı olarak da değerlendirmek mümkün, eksi hanesine yazmak da. 

Diyeceksiniz ki nasıl oluyor o iş? Olumlu açıdan bakıldığında, özel hareketleri oyun boyunca kullanabilmek güzel bir şey, bu açıdan daha renkli bir oynanıştan bahsedilebilir. Fakat bu hem ilerleme hissini sadece bölüm geçişlerine (ya da bölüm geçişi için topladığınız sayfa sayısına) bağlı kılıyor hem de oyunun daha hızlı akmasını sağlayıp oyun süresini kısaltmış oluyor. Dolayısıyla olaya nasıl yaklaştığınıza bağlı olarak “iyi olmuş” veya “keşke eski haliyle kalsaydı” diyebileceğiniz bir değişiklik söz konusu.

Bitirmeden bir noktayı daha belirtmiş, oyunun mizahi yönünü de es geçmemiş olalım. Zaman zaman yapılan göndermeler, karakterlerimizin esprileri veya 4. duvarı yıkıp doğrudan bize mesaj verdikleri sahneler tebessüm ettiriyor, oyuna renk katıyor.

Oyunun sonunda Yooka, “Evet, çok şey öğrendik. Bir sonraki maceramıza hazırız” diyor. Tam da onun söylediği gibi, geliştirici ekibin bir sonraki maceraya hazır olduğunu düşünüyorum ben de. Orijinal oyuna göre mesafe katedilmiş ve bir sonrakinde daha iyi bir iş çıkarabileceklerini düşündürüyor Yooka-Replaylee.