İnceleme:Dark Raid

ÇUVALDIZI TÜRK OYUN SEKTÖRÜNE BATIRDIM

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Nasıl anlatsam, nereden başlasam...

Baştan bilin, öfkeliyim. Çünkü ben artık yerel sanatçı ve oyun yapımcılarına destek vermeye çabalarken bu kadar yorulmaktan bıktım. Türkiye’deki her işte görülen “Olmuyorsa bir şekilde oldur, yine olmazsa yuvarla gitsin” mantığının oyun sektörüne de yansımasından bunaldım. Zaten sektör bu kadar dar iken, aceleyle yapılan işlerden ve para peşinde koşup kalitesiz yapımlar üretilmesinden sıkıldım.

dark-raid-7

Oyun tüm monotonluğu arasında bir de ara videoları geçmemize izin vermiyor ya... Hadi neyse...

Normal şartlarda yerel bir oyunu incelerken daha insaflı ve üsturuplu olmam beklenir. Ama bu sefer olmayacağım. Çünkü Ankara çıkışlı Vector Games’in oyunu Dark Raid hiçbir şekilde yeni oyun teknolojilerinden eksik kalmış değil. Hatta tam tersi, modelleme ve genel grafik kalitesi açısından birçok yabancı yapımdan iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Ama tüm bunlara rağmen, yapımcılar Dark Raid ile ne yeni bir soluk yaratabilmiş, ne de eskileri başarıyla taklit edebilmiş. Ne yaptıklarını, ya da neyi denediklerini bilemiyorum ama 20 dolarlık fiyat etiketini de hesaba katınca sanki bizle dalga geçmişler gibi hissediyorum. Oyunun Steam Greenlight'ta yer almasına yerel pencereden baktığımda sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum. Fakat objektif bir yorum beklerseniz, 20$’ın bu oyun için çok fazla olduğunu, Steam’de aynı fiyata onlarca oyunun BENİ OYNA dercesine bekleştiğini söyleyebilirim.

SÜSLÜ PAKETTEKİ SARI LEBLEBİ

Dark Raid, Muddy isimli insanımsı bir robotu kontrol ettiğimiz bir FPS oyunu. Oyunda SWAN adındaki bir uzay gemisinde işlerin sarpa sarışına tanık oluyor, kontrolü ele alıp aksiyona koyuluyoruz. Doğrusu biraz ilk Half-Life, biraz Quake biraz da Crysis’i hatırlatan yapısıyla, ilk başta albenisine kapılmamak elde değil. Ama oyunun başlar başlamaz insanı içerisinde bıraktığı boş gidişat, sade ya da yavan bile denemeyecek hikâye, insanı kısa süre içinde Dark Raid’i kapatmaya iten unsurlardan sadece birkaçı. Bunlar yetmezmiş gibi bir de Kanal D’nin geç saatlerde yayınladığı filmlerden hallice dublajları maalesef gülünç. Bu durum hem insanı atmosferden koparıyor, hem de en azından “Burası bari güzeldir” denebilecek tüm oyun mekaniklerinin üzerinde çalışılmamış olduğunu gösteriyor.

dark-raid-8

Aslında harita tasarımları hiç de fena değildi.

FPS mekaniklerine ise hiç değinmiyorum. Crosshair’ın sapıtması, düşmanların garip yapay zekâsı, oyun rutinlerinin "ateş et, can doldur"dan ibaret olması, zaten anca “sonuna kadar sabredilebilecek” olan Dark Raid’i tümden çekilmez kılıyor.

Tüm bunlardan sonra kulağa biraz acımasız gelecek olsa da Dark Raid’in büyük hayallerle başlanmış bir proje olduğunu, Greenlight onayından sonra para kazanmak adına “salla-pati” bir şekilde çıkarıldığını düşünüyorum. Oysa o modellemelerin hakkı aceleye getirilmese ne de güzel verilebilirdi, kısmet...

KEŞKE SADECE ÇOKLU OYUNCU MODU OLSAYDI

Yiğidi öldürelim, hakkını loot'lamayalım. Oyunun çoklu oyuncu modu, Quake benzeri yapısıyla gerçekten eğlenceli olabilirdi. Olabilirdi diyorum çünkü maalesef oyunun çoklu oyuncu modunu kimseler oynamadığı için test edemedim. Ama en azından buna inancım tam, sanıyorum gerçekten güzel olurdu. (Hatta bu konuyu bir adım öteye taşıyarak, oyun sadece deathmatch mantığıyla yapılmış olsa, başarıyı yakayalayabilirdi diyebilirim.)

Sözün özü; Dark Raid olmamış. Olmamışlığının hiçbir parçasına da Türkiye’deki oyun sektörünün gelişmemiş oluşunu sebep gösteremem çünkü oyun teknolojiyi gayet iyi kullanmayı biliyor. Neyse diyor, mutluluğu sıradaki maçlarda aramaya devam ediyorum.

NOT