Neden önemli yatırımcılar ve biliminsanları yapay zekaya karşı bizi uyarıyor?
Devamını okuDünya hâlâ Kickstarter projelerinin güvenilirliğini tartışadursun, NFS Shift serilerinin yapımcısı olarak tanıdığımız Slightly Mad Studios, adına yakışır bir biçimde onlardan çok daha çılgınca bir şeyle meşgul bu aralar: WMD (World of Mass Development). Dilimize ‘Toplu Geliştirme Dünyası’ olarak çevirebileceğimiz bu yeni oluşum, katkıda bulunmak isteyen oyuncuların stüdyonun üzerinde çalışmakta olduğu yapıma para yatırabilmesine olanak sağlıyor.
Karşılığında da oyunu diledikleri kadar test edip beğenmedikleri kısımları belirtebiliyor ve oyunun geliştirilmesine direkt olarak katkıda bulunabiliyorlar. Buraya kadar oldukça sıradan gözüken bu oluşumun en can alıcı noktasıysa bir kâr dağıtım modeline sahip olması. Evet, doğru duydunuz (Şey, eee… okudunuz); oyun kâr elde ettiği takdirde 2 yıl içerisinde elde edilen toplam rakamın %70’lik bir bölümü katılımcılara dağıtılacak. Elbetteki her katılımcı eşit haklara sahip değil, ödediğiniz paraya göre değişen 6 farklı üyelik rütbesi var. En az 10 Euro ödeyerek “Junior Member” olabilir ve gelişmeleri ay ay takip edebilirsiniz. 45 Euro öderseniz “Full Member” rütbesini alıp oyunun bedava bir kopyasına ve daha fazla söz hakkında sahip olabilirsiniz. Yapımcıların düzenlediği toplantılar dahil olmak üzere her şeye erişim sağlayan en üst rütbenin bedeliyse 25.000 Euro. “Böyle bir rakamı kim öder?” demeyin, o kadar çok ki… Stüdyo şimdiden 3,75 milyon Euro olan hedefine varmış durumda ve bunun 1 milyon Euro’ya yakın bir kısmı en üst rütbeyi satın alan üyelerden geliyor. Böylesine çılgın bir oluşum işte WMA; Project C.A.R.S. ise onun ilk meyvesi.
Bana hayallerini anlat, sana onlardan oyun yapayım
Project C.A.R.S.’ı (Community Aided Race Simulator) basit olarak bir yarış oyunu olarak tanımlanabiliriz, ama bu hem ona hem de yapımcılarına büyük bir hakaret olur; çünkü bugüne kadar hiçbir yarış oyununda görmediğimiz güzellikte grafiklere, çok gerçekçi modellemelere, farklı oyun dinamiklerine ve şeytanın rahatça gizlenebileceği pek çok etkileyici ayrıntıya sahip kendisi. Özellikle grafik anlamında Gran Turismo ve Forza gibi rakiplerini rahatlıkla geride bırakabilecek nitelikte. Öyle ki ekran görüntülerine baktığınız zaman karşınızdakinin bir fotoğraf mı yoksa oyun içi görüntü mü olduğunu anlayamıyorsunuz çoğu zaman. İnanmıyorsanız bu yazıya eklediğimiz görsellere şöyle bir göz atın; ama önce aracınızı sağa çekmenizi tavsiye ederim, insana takla attırma riskleri gayet yüksek çünkü…
“Gerçek hayatta güzel bir araba gördüğünüzde gidip ona dokunmak, düzgün hatlarının ve yansımalarının tadını çıkarmak, içinin işliğini incelemek, kaputun altındaki motora bakmak istersiniz. Aynı şey araba oyunlarında da geçerli. Gran Turismo ve Forza gibi oyunlara baktığınızda en önemli unsurun gerçekçilik olduğunu görürsünüz. Bizim de yapmak istediğimiz şey aynen bu,” diyor oyunun baş tasarımcılarından Andy Tudor.
Fakat biz Oyungezerler grafiğin her şey demek olmadığını iyi biliriz. Ne de olsa gözlerimizi yuvalarından uğratan fakat ardından can kırıklarımızı toplatan pek çok Doğan görünümlü Şahin geçti elimizin altından. Neyse ki yapımcılar da bu gerçeğin son derece farkında görünüyor. Daha önce yapımcı koltuğunda oturdukları NFS Shift oyunlarının aldığı eleştirilerin hepsini değerlendirip kullandıkları motorun özelliklerinde iyileştirmeye gitmiş ve sürüş dinamikleri başta olmak üzere pek çok şeyi düzeltmişler. İşin güzel yanıysa bunu yaparken oyuna katkıda bulunan oyuncularla sürekli karşılıklı fikir alış-verişinde bulunmaları. WMA oluşumu sayesinde yapımcıların oyuna eklediği her şey anında yorum alıyor ve olumlu ya da olumsuz olmaları ışığında sürekli geliştiriliyor. Bu süreç ilk başlarda biraz sancılı olmuş elbette, çünkü her iki tarafta da acemilik varmış. Yapımcılar her hareketlerinin oyuncular tarafından izlendiğini bilip strese giriyor, bir oyunun nasıl geliştirildiğine ilk defa bu kadar yakından şahit olan oyuncular ise sabırsız davranabiliyormuş. Neyse ki bu süreci çabuk atlatmışlar ve vitesi beşe takıp hep birlikte “oyuncuların hayalindeki oyunu” geliştirmeye başlamışlar. Örneğin oyundaki gerçekçilik unsurunun arttırılması için iki gerçek yarışçı, Ben Collins (Formula 3) ve Nicolas Hamilton (Clio Cup - Lewis Hamilton’ın kardeşi) yapımcı ekip tarafından danışman olarak işe alınmış ve bu tamamen oyuncuların tavsiyesi üzerine gerçekleşmiş bir durum.
Yapım aşamasındayken bile güzel
Henüz alfa aşamasında olmasına rağmen bugün bile harika özelliklere sahip bir yapım Project C.A.R.S. Öncelikle Ralli hariç motorlu yarış sporlarının hemen hemen hepsini bünyesinde barındırıyor. Formula 1, Le Mans, Go-Kart… Aklınıza ne gelirse.
Oyunda tek kişilik ve çok oyunculu yarışlar dışında bir de kariyer modu bulunuyor. Bir Go-kart sürücüsü olarak başlayıp seçtiğimiz bir dalda yükselmeye devam edebildiğimiz bu modu dilersek arkadaşlarımızla co-op olarak da oynayabileceğiz. Yapımda şimdiden 60 adet lisanslı araç bulunuyor, üstelik bu sayı gün geçtikçe giderek artıyor. Şu ana dek lisans anlaşması sağlanan markalar arasında Mercedes, BMW, Ford, Pagani, Jaguar ve Lotus var. Formula araçlarını da unutmayalım. Bu araçların modern versiyonları kadar artık klasik kabul edilen modellerini de kullanabileceğiz. Bunun yanı sıra 35 adet lisanslı pist, hayal ürünü yollar, dünyanın dört bir yanındaki gerçek otoyollar (Monaco, California Otoyolu, Fransız Rivierası vb), eğitim parkurları ve bir adet de sürücü kursu yer alacak.
Yapımcıların üzerine en çok titredikleri konulardan biri de gerçekçi gece-gündüz döngüleri ve hava muhalefetleri. Batan güneşin ön camdan yansıyan kızıl huzmelerinden tutun da arabanın üzerinden akan damlalara, kaportaya sıçrayan çamurlardan yolun üzerinde meydana gelen tekerlek izlerine kadar en ince ayrıntıları bile düşünmüşler. Örneğin eğer istersek yağmur esnasında kokpit kamerasına geçebilecek ve tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi önümüzdeki yolu sileceklerin arasından görmeye çalışabileceğiz.
Yapımda yer alacak diğer dikkate değer özellikleri kask kamerası, gerçekçi pit stop uyarlaması, pit yetkililerinden gelen telsiz mesajları, daha gerçekçi ve aşınan lastik modelleri, geliştirilmiş hasar sistemi, kendi araba aksesuarlarınızı yaratma (hatta satma) ve gelişmiş fizik motoru olarak sıralayabiliriz. Oyunun, iki NFS: Shift sonrası Slightly Mad ile ilişkisini kesen EA tarafından dağıtılacak olması da hayatın bir başka cilvesi olsa gerek.
Son düzlüğe girerken…
Bunca güzel şeyin üzerine bir de cila atıp keyfinize keyif katmak isterdim ama tersini yapmak zorundayım maalesef. Stüdyo bu aralar mali inceleme altında, çünkü gerçekleştirdikleri sıra dışı oyuncu-yapımcı ortaklığı devlet otoritelerinin dikkatini çekmiş durumda. Olası bir sahtekarlık ya da uygunsuzluk durumunda projenin iptali ve stüdyonun kapatılması durumu söz konusu. Ama firma yetkililerinden Andy Tudor böyle bir endişelerinin olmadığını ve her şeyi usulüne uygun yürüttüklerini belirtiyor. “Bizi incelemeye almalarını normal karşılamak gerek, sonuçta bu dünya üzerinde ilk kez uygulanan bir yöntem ve neyi nasıl yaptığımızı, insanları kandırıp kandırmadığımızı görmek istiyorlar. Bu onların işi ve bunu yapmak en doğal hakları,” diyor Tudor verdiği bir demeçte.
Stüdyo bu badireyi atlattığı takdirde Project C.A.R.S. 2014’ün ikinci çeyreğinde PC, PlayStation 3, Xbox 360 ve Wii U için piyasaya çıkmış olacak. Hatta, yeterli fon toplandığı takdirde, kendisini PS4 ve yeni nesil Xbox’ta da görme şansımız olacak.
Oyunla kalın...