Dragster ile başlayan maceramıza, Doom ile hız kazandırmıştık. Doom sayesinde speedrun kavramı ile tanışan pek çok oyuncu gözlerini yeni maceralara çevirmişti. İşte burada da günümüz speedrun dünyasının en optimize ve en rekabetçi oyunlarından biri ortaya çıktı: Super Mario 64.
Aslında oyundan bahsetmeden önce sizlerle Nintendo 64'ün tarihine bir yolculuk yapma niyetindeyim. Çünkü aslında bu konsol arkasındaki fikirler, speedrun tarihinin gidişatını değiştirmeyi başarmıştı. Takvimler 1993 yılını gösterdiğinde Nintendo, SNES'in yerini alacak yeni konsolu üzerinde çalışmalarına başladı. Konsol için yenilikçi fikirler düşünen Japon üretici, Sony ile el sıkışarak CD tabanlı bir konsol çıkartmak istemişti ilk adımda. CD okuyuculara sahip konsollar hem sinematik ara sahneleri oynatabiliyor, hem de kulağa çok daha yeni nesil geliyordu. Fakat bir anlaşmazlıktan ötürü ikili yollarını ayırdığında, bugün bile rekabetini izlediğimiz iki devasa konsol ortaya çıktı: Nintendo 64 ve Sony PlayStation.
CD-ROM okuyucusuna sahip konsol projesinden vazgeçen Nintendo, en iyi bildiği yolu izleyerek kartuş tabanlı Nintendo 64'ün geliştirilme sürecine start verdi. Fakat Nintendo'nun kendi içerisinde beşinci nesil konsolu için geliştirdiği yeni oyunlar, 3D oyun anlayışımızı baştan sona değiştirecekti.
İşte tam da bu noktada karşımıza çıkıyor Super Mario 64. Dönemin “üçüncü boyut” kavramını en iyi şekilde işleyebilen oyunlardan biri olan SM64, günümüz oyunlarına bile ilham kaynağı olmayı başarabiliyor. Mario'nun üçüncü boyuttaki rahat hareketleri, kamera sistemi, yeni güçler ve oynanışı kolaylaştıran yetenekler oyunu özel kılan detaylar arasında. Tabii bu kadar ikonik bir oyunun kısa süre içerisinde kendisine has bir speedrun topluluğu oluşturmasına sebep oldu.
Here We Go!
Yine de bu topluluğun oluşmasının kolay olmadığını belirtelim. Ulaşabildiğim kaynaklara göre SM64'ün en üst kategorisi olan 120 yıldız kategorisindeki ilk speedrun denemeleri 2003-2004 yıllarında başlamış. Ardından Japon speedrun tutkunlarının domine ettiği bir liste görüyoruz karşımızda. Fakat 2014 yılından sonra dünyanın her yerinden isimler pek çok SM64 kategorisinin içerisinde yer almaya başlıyor.
SM64'ün speedrun topluluğu için bir mihenk taşı olduğunu söylemek gerek. Bu üç parçalı yolculuğumuzun ilk adımında speedrun'ın doğuşuna, ikinci adımında ise yükselişine tanık olmuştuk. SM64 ile ise, oyuncuların oyunlarda ne kadar ustalaşabildiğini birinci elden görüyoruz.
Speedrun topluluğuna yabancı kişiler için “strateji” kavramının altını çizmekte fayda var. Dragster'da bunu çok fazla görmüyor olsak da Doom yazısında sizlerle “strafing” olgusunun detaylarını paylaşmıştım. Speedrun topluluğu da birbirlerinden gördükleri ya da deneyerek buldukları bu stratejileri oynanışa yedirerek en “optimum” süreyi çıkartmaya çalışır. Bazen bu süreler o kadar optimize edilir ki, Doom'un ilk bölümündeki gibi rekorun kırılması tam 22 yıl sürebilir. Yine de Doom oyuncularının istatistik ekranındaki verileri resmi kabul ettiğini belirtmekte fayda var. Bu ekranda ondalık sistem kullanılmadığı için süreniz otomatik olarak yuvarlanıyor. Örneğin bir bölümde 8.1 saniyelik süre yaptınız fakat kaçırdığınız o frame yüzünden istatiğiniz 9 saniye olarak görünüyor. Yani bir rekor kırmak için saniyenin 10'da birine değil, tamamına ihtiyacınız var. Fakat SM64'te durum bir hayli farklı.
Aslına bakarsanız topluluğun içerisindeki herkes, SM64'ün en optimize oyunlardan biri olduğunu biliyor. Fakat işin içerisinde refleksler ve biraz şans (RNG) girdiği için bu optimum sürenin sonlarında ufak değişimler olabiliyor. Çünkü oyuncular artık saniyeleri traşlamaya başlamış durumda. Örneğin zirvedeki Batora ve Cheese05 arasındaki süre farkı sadece 4 saniye. Bu da yüksek seviyedeki rekabetin uzun süre boyunca devam edeceği anlamına geliyor.
Giriş, Gelişme, Sonuç
Şahsen speedrun tutkusunun en çok göze çarptığı oyunlardan biri olarak görüyorum SM64'ü. Birazdan bu duyguyu en iyi verebilecek birkaç video paylaşacağım sizlerle fakat buna bakmadan önce rekorların geçmişine doğru gitmek ve bu optimize stratejiden biraz bahsetmek gerek.
Oyunu daha fazla oynadıkça ve kontrollere hakim oldukça speedrun topluluğu sürekli olarak yeni stratejiler deniyor. Örneğin Doom'da bu yeni stratejilerin klasik bir haritaya uygulanarak rekora gidildiğini görmüştük. Aynı durum SM64 için de geçerli zira şu an konuştuğumuz rakamlar ile 2011 yılında kırılan rekorlar arasında neredeyse 15 dakikalık zaman farklılıkları gözlemlenebiliyor. Hatta çok daha iyi bir örnek verebilmek adına 120 yıldız kategorisinde rekoru elinde bulunduran Batora'nın 2010 yılındaki ve 2021 yılındaki speedrun videolarını baştan sonra izledim. Oyuncular artık sadece glitch'leri değil, daha optimize rotaları kullanarak hız kazanabiliyor. Batora'nın 2010 yılında kırdığı rekor 1:52:02 iken, 2021 yılında 1:36:21'lik süresi ile zirvede. Yani arada neredeyse 16 dakikalık bir fark söz konusu.
Tabii ki bu kadar ikonik bir oyunun kendisine has ikonik anları da bulunuyor. Bunlardan ilki, SM64 efsanesi Cheese05'in canlı yayında kırdığı rekor. 119 yıldız kategorisinde canlı yayındaki denemesinde Cheese05, 1:38:40'lık süreye ulaşarak ortamdaki herkesi ayağa kaldırıyor.
Bir diğeri ise yürek ısıtan türden. Uzun süredir SM64 rekor denemeleri yapan Simply, geçtiğimiz yıl rekoru kırmayı başardı. Bu başarıyı ilk olarak kendisine destek veren ailesi ile paylaşan Simply, pek çok habere de konuk olmuştu.
Sonuç
Nintendo 64'ün speedrun topluluğu için önemli bir konsol olmasının tek nedeni SM64 değil. Legend of Zelda, GoldenEye 007 ve bunun gibi pek çok oyun hala aktif speedrun topluluklarına sahip. Sizden güzel geri dönüşler alan serimiz, bu ve bunun gibi yeni oyunlarla devam edecek. Geçmişini merak ettiğiniz speedrun rekorlarını yorumlara yazarak bize yardımcı olabilirsiniz.
[Bu yorum kullanıcı tarafından silinmiştir]